Feodalite Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Avrupa'da 10.yy ve 13.yy arasındaki toplum yapısını belirleyen sistemdir. Kökeni Karolenj Hanedanlığı zamanına dayanmaktadır. Feodalite kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. 1. feodalite 9.yy - 11.yy arasında, 2. feodalite ise 11.yy ve 13.yy arasında görülmüştür.
Feodalitenin temel unsurları bir toprak, toprağın üstünde yaşayan köylüler, şövalyeler ve efendilerdir. Feodalitenin ortaya çıkması, otorite boşluğuyla oldu. Frankların kurduğu Roma İmparatorluğu'nun 9.yy'da parçalanması ile Avrupa'da siyasi bir otorite boşluğu meydana geldi. Bu boşluğu da Papalık ve feodalizm doldurmaya çalıştı. Batı dünyası, süvari kavramını Doğu'dan öğrenmiştir. Bu süvarileri ordusunda kullanıp başarılı olan ilk kişi Charles Martel'dir. Martel, atlıları için toprak aradığından dolayı Kilise topraklarını ele geçirir. Bu da feodalizmin doğuşuna sebep olmuştur.
Bu arada bir feodal piramit ortaya çıkıyor. Bu piramide göre Derebeyi en baştaydı. Daha sonra en yetkili kişiler Dükler, Markizler, Kontlar, Baronlar, Şövalyeler şeklinde sıralanırdı. Bu sıralamadaki herkes bir altındakine dirlik veriyordu. Bunlar ayrıca birbirinin vassalıydı. Vassallık ise bir yeminle efendiye bağlanmayı ve hizmet etmeyi gerektiriyordu. Bunun karşılığında da efendiler, bu kişileri korurdu ve bunlara toprak verirdi. Ancak bu kişiler asker idi. Dolayısıyla topraktan fazla anlamamaktadırlar. Bunların yerine Serf denilen köylüler toprakları işliyordu. Köylülerin askeri bir yükümlülükleri yoktu. Sadece toprakla ilgilenir ve efendileri adına çalışırlardı. Atılıp satılabilirlerdi. Efendinin verdiği dirliğin sahibi ölürse yerine oğlu geçebilirdi. Bu toprakları kullanım hakkı sınırsızdı. Bir süre sonra siyasi kargaşa ortaya çıktığından (Frankların Kurduğu Roma İmparatorluğu 9.yy'da yıkılınca) güvenlik amaçlı derebeyi, şatolarının etrafını surlarla çevirmeye başladı. Tabi bu şatolar ilk başlarda yani 9. ve 10.yy'da ahşaptan yapılmaktaydı. 11.yy'da ise taştan şatolar yapılmaya başlandı. Şatoların ve surların yapılış amacı, derebeyini, toprak ve köylüleri korumaktı. Bu surları hendekler ve iner kalkar köprüler ile desteklediler. Böylece şatolar bir süre sonra orta çağın simgesi haline geldi. Fiefler, derebeyi esir düşerse onu kurtarmak için fidye ödemek zorundaydı. Ayrıca düğün masraflarının bir kısmını da karşılamak zorundaydılar. Toprakları işleyen köylüler ise daha sıradan evlerde kalıyorlardı. Bu evler genellikle ahşaptan ve tek göz kulübeden oluşurdu. Bu nedenle de sık sık yangın vak'aları olurdu.
Orta çağda şövalyelik çok yaygındı. Şövalyelerin asıl işi şatoyu ve derebeyini korumak ve dinsizlerle, düşmanlarla savaşmaktı. Ayrıca şövalyelik kiliseyi ve fakirleri de korurdu. Şövalyeler kadınlara saygılı olurdu.
14.yy'da şövalyeler, hizmetlerine karşı para almaya başladılar. Böylece feodalite yavaş yavaş çöküşe geçti. Avrupa'nın zenginleşmesi ile bu çöküş daha da arttı. Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethetmesi sonucunda surların toplarla yıkılabileceğini gören Avrupalılar, topları kullanarak feodalitenin sonunu getirdiler.
Feodalitenin temel unsurları bir toprak, toprağın üstünde yaşayan köylüler, şövalyeler ve efendilerdir. Feodalitenin ortaya çıkması, otorite boşluğuyla oldu. Frankların kurduğu Roma İmparatorluğu'nun 9.yy'da parçalanması ile Avrupa'da siyasi bir otorite boşluğu meydana geldi. Bu boşluğu da Papalık ve feodalizm doldurmaya çalıştı. Batı dünyası, süvari kavramını Doğu'dan öğrenmiştir. Bu süvarileri ordusunda kullanıp başarılı olan ilk kişi Charles Martel'dir. Martel, atlıları için toprak aradığından dolayı Kilise topraklarını ele geçirir. Bu da feodalizmin doğuşuna sebep olmuştur.
Bu arada bir feodal piramit ortaya çıkıyor. Bu piramide göre Derebeyi en baştaydı. Daha sonra en yetkili kişiler Dükler, Markizler, Kontlar, Baronlar, Şövalyeler şeklinde sıralanırdı. Bu sıralamadaki herkes bir altındakine dirlik veriyordu. Bunlar ayrıca birbirinin vassalıydı. Vassallık ise bir yeminle efendiye bağlanmayı ve hizmet etmeyi gerektiriyordu. Bunun karşılığında da efendiler, bu kişileri korurdu ve bunlara toprak verirdi. Ancak bu kişiler asker idi. Dolayısıyla topraktan fazla anlamamaktadırlar. Bunların yerine Serf denilen köylüler toprakları işliyordu. Köylülerin askeri bir yükümlülükleri yoktu. Sadece toprakla ilgilenir ve efendileri adına çalışırlardı. Atılıp satılabilirlerdi. Efendinin verdiği dirliğin sahibi ölürse yerine oğlu geçebilirdi. Bu toprakları kullanım hakkı sınırsızdı. Bir süre sonra siyasi kargaşa ortaya çıktığından (Frankların Kurduğu Roma İmparatorluğu 9.yy'da yıkılınca) güvenlik amaçlı derebeyi, şatolarının etrafını surlarla çevirmeye başladı. Tabi bu şatolar ilk başlarda yani 9. ve 10.yy'da ahşaptan yapılmaktaydı. 11.yy'da ise taştan şatolar yapılmaya başlandı. Şatoların ve surların yapılış amacı, derebeyini, toprak ve köylüleri korumaktı. Bu surları hendekler ve iner kalkar köprüler ile desteklediler. Böylece şatolar bir süre sonra orta çağın simgesi haline geldi. Fiefler, derebeyi esir düşerse onu kurtarmak için fidye ödemek zorundaydı. Ayrıca düğün masraflarının bir kısmını da karşılamak zorundaydılar. Toprakları işleyen köylüler ise daha sıradan evlerde kalıyorlardı. Bu evler genellikle ahşaptan ve tek göz kulübeden oluşurdu. Bu nedenle de sık sık yangın vak'aları olurdu.
Orta çağda şövalyelik çok yaygındı. Şövalyelerin asıl işi şatoyu ve derebeyini korumak ve dinsizlerle, düşmanlarla savaşmaktı. Ayrıca şövalyelik kiliseyi ve fakirleri de korurdu. Şövalyeler kadınlara saygılı olurdu.
14.yy'da şövalyeler, hizmetlerine karşı para almaya başladılar. Böylece feodalite yavaş yavaş çöküşe geçti. Avrupa'nın zenginleşmesi ile bu çöküş daha da arttı. Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethetmesi sonucunda surların toplarla yıkılabileceğini gören Avrupalılar, topları kullanarak feodalitenin sonunu getirdiler.
Bence çok iyi sonumuz oto sanayi rootbalans
YanıtlaSil